Kendini GeliştirSpor Kültürü

11. Uluslararası Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Kongresi Üzerine İzlenimler

Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Kongresi

11. Uluslararası Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Kongresi, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi ve Türkiye Beden Eğitimi Öğretmenleri Derneği (TÜBED) işbirliği ile 20-22 Ekim 2023 tarihleri arasında Kütahya’da gerçekleştirildi. Beden eğitimi ve spor eğitimi alanında gerçekleştirilen özgün araştırmalara ilişkin sözel ve poster bildirilerin yanında, spor salonu, açık alan, amfi ve sunum odaları gibi farklı ortamlarda gerçekleştirilen atölye çalışmaları ve eğitim uygulamaları da kongreye damga vurdu. Ayrıca, ana oturumlarda gerçekleştirilen konuşmalar ve sunumlarda birbirlerinden deneyimli bilim insanlarından oluşan davetli konuşmacı kadrosu tarafından alandaki güncel gelişmelere ve temel bilgilere dair farklı bakış açıları sunuldu.

Kongre içerisindeki yeniliklerden birisi de yüz yüze katılım imkanı olmayan katılımcılara çevrimiçi oturumlarla katılım imkanı sağlanarak hibrit bir ortam oluşturulmasıydı. Programdaki bu renklilik ile öğretmenler, öğretmen adayları, akademisyenler ve öğrenciler olmak üzere alanın tüm paydaşları arasında akademik, pratik ve eğitsel boyutlarda çok yönlü paylaşımlar gerçekleşmesi beden eğitimi alanının kendine özgü bir niteliğe doğru ilerleme potansiyeline katkı sağladı.

Her günü dinamik eğitim ve bilim etkinlikleri ile geçen kongrenin ilk gününe Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nin akademisyenleri, personeli ve öğrencilerinin oldukça sıcak ve misafirperver karşılamaları ile giriş yaptık. Üç gün boyunca bizleri gerek oluşturdukları renkli program ile gerekse farklı organizasyonları ile en güzel şekilde ağırladıklarını söyleyebilirim. Kongrenin bir üniversitede gerçekleştirilmesini alan adına kapsayıcı ve bilimin özüne döndüğü önemli dönüşüm süreci olarak nitelendiriyorum. Bu noktada, kongrenin gerçekleştirilmesine ve beden eğitimi öğretmenliği alanındaki gerek bilimsel gerekse eğitim sahasındaki çalışmaların paylaşımına öncülük eden Türkiye Beden Eğitimi Öğretmenleri Derneği’nin rolünden de bahsetmek gerektiğini değerlendiriyorum.

Bir sivil toplum kuruluşu olarak TÜBED özellikle son yıllarda gerçekleştirdiği beden eğitiminde iyi örnekler çalıştayları, bilimsel kongreler, atölye çalışmaları, webinarlar, farklı ve yeni spor branşlarına ilişkin eğitim ve organizasyonlar ile yelpazesini genişleterek, mesleki, akademik, sosyal, eğitsel ve sportif boyutlarda alan paydaşları için güncel ve yenilikçi bir gelişim alanı sunuyor. 11. Uluslararası Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Kongresi’nin de bu organizasyonlardan biri olduğunu söyleyebilirim. Şimdi gelin hep birlikte kongre programına, izlenimlerimize, alandaki güncel çalışmalara ve gelişmelere göz atalım!

  • 1. Gün

Programımıza dönecek olursak, açılış konuşmalarının ardından başlayan ana oturumlara, “Beden Eğitimi ve Sporda Etkili Öğretime Yönelik Farklı Bakış Açılarının” ele alındığı güçlü bir oturumla giriş yaptık kongreye. Oldukça eğitici ve güncel konuların yer aldığı oturumda, Dr. Peter Iserbyt tarafından “Öğrenmeyi Harekete Geçiren Güç Olarak Beden Eğitiminde Alan Bilgisi”, Dr. Nikolaos Digelidis tarafından “Stil ile Öğrenmek: Beden Eğitiminde Öğretim Yöntemleri” ve Dr. Deniz Hünük tarafından ise “Mesleki Öğrenme Grupları Aracılığıyla Öğretmenin Güçlenmesi” konularına ilişkin sunumlar yapıldı.Bu oturumdan yola çıkarak, beden eğitimi ve spor çalışmalarında öğretim modeli temelli çalışmaların ve öğretim stilleri yelpazesinin etkisinin sürdüğünü söyleyebiliriz. Buna karşın, alan ve içerik bilgisi konusunun uluslararası literatürde çok güçlü bir şekilde yeni bir araştırma ve uygulama alanı açtığını gözlemliyoruz.

Bu noktada, Dr. Iserbyt herhangi bir becerinin öğretimi sırasında içerik ve alan bilgisinin, taksonomik olarak öğretmen tarafından nasıl yapılandırılacağı ve öğrencinin ilgili beceride yetkinlik kazanmasında öğrenmeyi nasıl güçlendirdiği üzerine etkili bir sunum gerçekleştirdi. Gerek ulusal gerekse uluslararası literatür açısından oldukça güçlü bir şekilde ön plana çıkan araştırma konularından birisi de öğretmenlerin mesleki gelişimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda, Dr. Deniz Hünük sunumunda, profesyonel sermaye kavramına ve öğretmenlerin profesyonel gelişimlerinde iş birlikli bir yapıda oluşturulan mesleki öğrenme topluluklarına değinirken, sürekli öğrenen, yenilenen bir öğretmen kimliği geliştirmede ve bu kimliği güçlendirmede mesleki öğrenme topluluklarının güçlü bir araç olduğunu bilimsel temelleriyle aktardı bizlere.

Ana oturumun ardından, spor salonunda başlayan atölye çalışmasında “4. Beden Eğitimi ve Sporda Mükemmellik Ödülü’nün” sahibi olan beden eğitimi ve spor öğretmeni Osman Kürşad Çangır tarafından “Teknoloji Destekli Farklılaştırılmış Spor Eğitim Modeli” çalışması sunuldu. Model temelli çalışmaları ve özellikle Spor Eğitim Modeli’nin gerek ulusal gerekse uluslararası çalışmalarda sıklıkla incelendiğini görmekle birlikte, sayın Çangır’ın modele entegre olarak kullandığı teknoloji entegrasyonu yenilikçi bir yaklaşımı beraberinde getiriyordu. Bununla birlikte, öğretmenimizin Spor Eğitim Modeli’ni kullandığı öğrenci gruplarında elde ettiği çok boyutlu gelişim çıktılarını, bir öğretim modelinin okul ve öğrenme ikliminde yarattığı sosyal dönüşümü dinleme fırsatımız da oldu.

Spor Öğretmenliği Kongresi

Gün içerisinde davetli konuşmacıların yer aldığı ana oturumlarda dikkat çeken konular arasında, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Spor Kültürü ve Eğitim Komisyonu üyesi Dr. Atilla Erdemli tarafından karşılıklı etkileşim ve söyleşi havasında gerçekleştirilen “Spor ve Felsefe Üzerine Bir Söyleşi” oturumu yer alıyordu. Bununla birlikte, “Beden Eğitimi ve Sporda Öğretmen Yetiştirme” oturumunda davetli konuşmacılar Dr. Gıyasettin Demirhan tarafından “Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Yetiştirme Modelleri”,  Dr. Hasan Kasap tarafından “Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeninin Mesleki Yeterlikleri”, Dr. Zekai Pehlivan tarafından “Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Yetiştirme Programları ve Aday Öğretmen Seçimi” ve Dr. Mehmet İnan tarafından “Beden Eğitimi ve Spor Öğretmen STK’ları, İstihdamı Ve Özlük Hakları” konularına ilişkin sunumlar yer aldı.

Bu noktada, öğretmenlerin mesleki gelişimi ile ilgili kongreye damga vuran konular, bu oturumda hizmet öncesi eğitim, mesleki yeterlikler ve öğretmenlerin istihdamları ve özlük hakları çerçevesinde genişletilerek tartışıldı. Uluslararası düzlemde ve diğer branşlarda, öğretmenlerin mesleki gelişimleri, mesleki yeterlikleri, özlük hakları, hizmet öncesi ve hizmet için eğitimleri gibi konularda devam eden güncel tartışmaların ve çalışmaların bu kongrede de ön plana çıkan konu başlıklarından biri olduğunu takip ederken, konunun beden eğitimi ve spor öğretmenliğine özgü bir perspektifte evrildiği ana hatları ve özgün noktaları da gözlemleme fırsatı bulduk.

Günün devamında gerçekleşen, “Beden Eğitimi ve Sporda Olimpik Eğitim” oturumunda ise, davetli konuşmacılar Dr. Michal Bronikowski tarafından “Gelecekte Eğitim ve Değerler Eğitimi”, Dr. Malgorzata Bronikowska tarafından “Beden Eğitiminde Öğrenciler ve Öğretmenler ahlaki değerleri öğrenmeye ve öğretmeye gerçekten hazır mı?” ve Dr. Selhan Özbey tarafından “Olimpik Değerler Eğitimi Programı (OVEP)” konularına ilişkin sunumlar gerçekleştirildi. Bu oturuma ve kongredeki benzer çalışmalara ilişkin yapabileceğim değerlendirme, gerek uluslararası spor kuruluşları ve organizasyonları gerekse akademisyenler beden eğitimi ve spor dersini yalnızca beceri ve psiko-motor kazanımların aktarıldığı bir ders olarak görmek yerine, hareket, oyun ve spor yoluyla evrensel kültür ve değerlerin aktarıldığı, toplumsal değerler ve ahlaki eğitimin gerçekleştirildiği çok yönlü gelişime odaklı bir yapıda görünüm kazanmasına önem vermekte ve bu önem bu post-pozitivist akımların etkisiyle de giderek etkisini hissettirmektedir.

Birinci günün eğlenceli ve uygulamalı atölye çalışmalarında, sayın Sümer Alvurdu tarafından “Motor Becerilerin Değerlendirilmesinde Teknoloji Kullanımı”, sayın Sinan Bozkurt ve Canay İmrek tarafından “Farklılıkla Öğrenme Yaklaşımı ile Futbol Temel Becerileri” ve sayın Erkin Ateş tarafından “Beden Eğitimi Derslerinde Disiplinler Arası Çalışmalar” gerçekleştirilen uygulamalı çalışmalar, spor salonunda yoğun bir katılım ile takip edildi. TÜBED’nin ve beden eğitimi öğretmenlerimizin bu kongrede atölye çalışmalarını daha yaygın ve etkin bir şekilde kullandığını gözlemliyoruz. Oldukça eğlenceli ve aktif bir ortamda öğretmenlerimizi tarafından gerçekleştirilen bu atölye çalışmalarını Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğretmenler ve öğretmen adayları dikkatle takip ederken, kendi eğitim çalışmalarında kullanmak üzere kayıtlar ve notlar aldılar. Dolayısıyla, kongrenin en etkin bileşenlerinden biri olan atölye çalışmalarının içerisindeki yenilikçi dijital yöntemlerin, teknoloji entegrasyonunun, eğitsel oyunların ve disiplinler arası yaklaşımların okullardaki uygulamalara ve gelecek öğretmen kuşağına ulaşacağını düşünüyorum.

İlk gün açısından sözel bildirilerde dikkat çeken konular ise, beden eğitiminde kapsayıcılık, özel gereksinimli bireyler için uyarlanmış beden eğitimi, beden eğitimi öğretmenlerinin özlük hakları ile ilgili konular, oyun temelli yaklaşımlar ve taktiksel kısıtlamalardı. Bu noktada, ana oturumlarda ve atölye çalışmalarında öne çıkan teknoloji entegrasyonu, model temelli yaklaşımlar ve öğretmen-öğretmen adaylarının mesleki gelişimleri konularına ek olarak, özel gereksinimli bireylere yönelik uyarlanmış beden eğitimi ve spor araştırmalarının ve uygulamalarının sayısının güçlü bir şekilde yükseldiğini de gözlemliyoruz.  Birinci gün, ev sahibi üniversite tarafından düzenlenen “Gala Yemeği” ile sona erdi.

  • 2. Gün

İkinci güne anlamlı bir üniversite-okul işbirliği atölye çalışması ile giriş yaparken, Hacettepe Üniversitesi ve Hisar Okulları işbirliğiyle gerçekleştirilen “Üniversite – Okul İşbirlikli Mesleki Gelişim Programı: Spor Eğitim Modeli Uygulaması” başlıklı oturumu takip ettik. Spor Eğitim Modeli’nin beden eğitimi dersi ve öğretmeni açısından öğrenme iklimi ve kültüründe nasıl bir dönüşüm yarattığını kongrenin ikinci gününde de örnekleriyle gözlemlediğimiz oturumda, gerek akademisyenler gerekse öğretmenler deneyimlerini bizlerle paylaştı. Bu oturum için bir parantez açmam gerekirse, üniversite ve eğitim sahasının ve paydaşlarının bir araya geldiği her projenin oldukça güçlü çıktıları olduğunu düşünüyorum.

Günün devamındaki davetli konuşmacı oturumlarında, Türkiye Beden Eğitimi Öğretmenleri Derneği’nin bir sivil toplum kuruluşu olarak toplumsal işlevlerini ve tarihsel sürecini değerlendiren oturumu takip ettik. İlgili oturumda, TMOK Yüksek Danışma ve Disiplin Kurulu Başkanı ve TÜBED eski başkanı sayın Şevik Sivrikaya tarafından “Türk sporunun örgütlenmesinde beden eğitimi öğretmenlerinin yeri / 1953 TÜBED kuruluş ve tarihçe”, TMOK Yüksek Danışma ve Disiplin Kurulu Üyesi ve TÜBED Bilim Kurulu Üyesi Dr. Ümit Kesim tarafından “Ulusal ve uluslararası beden eğitimi ve spor STK’ları, gelecek vizyonları ve TÜBED”,  Dr. Hasan Kasap tarafından “Beden eğitimi ve spor STK’larının toplumsal işlevleri” ve Dr. Ayşe Dilşad Mirzeoğlu tarafından “Beden eğitimi ve sporda akreditasyon ve STK’larının bu süreçteki rolü” başlıklı konuşmalar gerçekleştirildi. Bu noktada, TÜBED’nin beden eğitimi ve spor alanında ve toplumdaki rollerine ilişkin en güçlü vurguyu yapan oturum olmakla birlikte, tarihsel perspektifte geçmiş ve gelecek süreç arasında köprü ve anlam bağı kuran bir oturum olarak karşımıza çıkıyordu.

Bu oturumu, beden eğitimi ve spor felsefesi ve tarihsel perspektif odaklı “Antikiteden Günümüze Beden Eğitimi ve Spor” adlı oturum takip etti. Antik Çağ’dan günümüze kadar olan farklı paradigmaların işlendiği oturumda, Dr. Gıyasettin Demirhan tarafından “Rönesanstan Günümüze Beden Eğitimi ve Sporun Kültürleşmesi”, Dr. Jiri Kouril tarafından “Antik Yunan’da Beden Eğitimi” ve Dr. Tolga Şinoforoğlu tarafından ise “Türkiye’de Beden Eğitimi Öğretiminin Modernleşme Süreci” aktarıldı.

Günün öne çıkan atölye çalışmalarında ise, “Doğa’l Teknoloji”, “iPad ile Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi”, “Beden Okuryazarlığı” başlıklı çalışmalar vardı.  Sayın Aslışah Ateşoğlu ile Ekin Yılmaz tarafından sunulan “Doğa’l Teknoloji” ve sayın Hakkı Özkarakaş ile Kurtuluş Toptaş “iPad ile Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi” başlıklı atölye çalışmalarında teknoloji entegrasyonu ön plana çıkarken, her iki etkinlikte de katılımcılar aktif ve eğlenceli bir ortamda uygulamaları gerçekleştirdiler. Ayrıca, teknolojinin yanında doğa ve açık alanda aktif beden eğitimi vurgusu ile dijital cihazlardan yararlanarak hareket öğretimini etkinleştirme boyutlarını içermesi itibariyle her iki çalışma da teknoloji entegrasyonuna yönelik anahtar pedagojik yaklaşımları içerisinde barındırıyordu. Ulusal ve uluslararası boyuttaki beden eğitimi ve spor araştırmalarında kendisine anahtar ve güncel bir kavram olarak yer edinen “Beden Okuryazarlığı” atölye çalışması ise Dr. Özlem Alagül ve Dr. Ferda Gürsel tarafından gerçekleştirildi. Öğretmenler, öğretmen adayları ve akademisyenlerin yoğun katılımıyla gerçekleşen çalışmada, kavramın felsefi kökenlerine inilirken, beden okuryazarlığı salt insan bedeni ve bedenin faaliyetleriyle değil, insanın zihinsel, duygusal ve sosyal boyutlarıyla da ele alındığı bütüncül bir süreç olarak değerlendirildi.

Spor Öğretmenliği Kongresi 2

İkinci günün sözel bildiri sunumlarında, bir kez daha özel gereksinimli bireyler için uyarlanmış beden eğitimi, deprem kaynaklı travma ile başa çıkmada sporun etkileri, deprem gibi travmalarda öğretmenlerin misyonuna ilişkin değerlendirmeler, beden eğitimi ve sporda değerler eğitimi, beden eğitiminde teknoloji entegrasyonu ve web tabanlı uygulamalar, bedensel okuryazarlık konuları ön plandaydı.

İkinci günün eğlenceli, sosyal ve yaşayarak öğrenme içeren aktivitesi ise ev sahibi üniversitenin organizasyonu ile katıldığımız Aizanoi Antik Kenti gezisiydi. Burada, katılımcılar sosyalleşme imkanı bulurken aynı zamanda kültürel birikim açısından oldukça nitelikli bir şekilde zamanı değerlendirdiler. Antik Kent Gezisi bilimsel kongrelerin bilimsel ve eğitsel değerlerine ve atmosferine yakışır bir felsefi yaklaşımı da içerisinde barındırıyordu. Ayrıca, Aizanoi’nin içerisinde yer alan stadyumu incelediğimiz sırada rehberimizin bizlere verdiği bilgiler spor tarihi açısından da perspektifimizi genişletti. Öyle ki, Aizanoi Antik Kenti’nin stadyum ve tiyatro alanlarının yan yana olduğu günümüze ulaşan ender antik yapılardan olduğunu öğrenmek spor, sanat ve kültür köprüsünün tarihsel kökenlerine inmek açısından etkileyiciydi.

Spor Öğretmenliği Kongresi 3

  • 3. Gün

Üçüncü gün spor salonunda, sayın Alper Korkmaz ve Nu Seda Ay’ın, “Beden Eğitiminde Oyunlaştırma Atölyesi: Öğrenme ve Eğlenceyi Birleştirin!” adlı çalışması ile başlarken, oyunlaştırmanın oyun kavramından farkını öğrendik, hem oynadık hem de eğlendik! Bu atölye çalışması, uygulamalı bir şekilde oynatılan oyunların yanı sıra, atölye sırasında oyunlara paralel olarak akademik bilgilerin verilmesi ve oyunlaştırma kavramı üzerine oturumun sonunda etkileşimli bir tartışmanın da yer alması atölye çalışmasını özgün kılan içeriklerin başında geliyordu.

Günün devamında ise, amfide sayın Nagehan Afşar tarafından “Disiplinlerarası Öğretimde Yeni Bir Model – Beden Eğitimi ve STEM” adlı atölye çalışması gerçekleştirildi. Nagehan öğretmenimiz, Beden Eğitimi ve STEM alanlarını disiplinler arası perspektifte birleştirdiği çalışmasından bahsederken, gerek beden eğitiminde temel ve akademik bilimlere ilişkin örnekler, gerekse temel ve akademik bilimlerde beden eğitimine ilişkin örneklerin yer almasının öğrenme ikliminde yarattığı etkilerden söz edildi.

Günün ve kongrenin son atölye çalışması, kampüsün geniş açık alanında ve doğası içerisinde sayın Ercan Şirin tarafından gerçekleştirilen “Oryantiring Tanıtımı ve Uygulaması” etkinliğiydi. Katılımcılar kongrenin sonu olmasına rağmen, aktif, eğlenceli ve takım çalışması içeren bir ortamda oryantiring etkinliğini gerçekleştirirken, oryantiring branşının anahtar kural ve stratejilerini öğrenme şansı buldular. Bu bağlamda, bir beden eğitimi kongresi olarak bol bol uygulama, spor ve oyuna yer verildiğini  değerlendirirken, kongrenin bu yönüyle ön plana çıkarak alandaki tüm paydaşlarına bilgi ve içerik sunma noktasında başarılı bir planlama, içerik ve organizasyona sahip olduğunu da belirtmemiz gerekir. Nitekim, daha önce de belirttiğim gibi, Türkiye’nin farklı okul ve bölgelerinden gelen öğretmenler de ilgili uygulama ve oyunlara ilişkin video kayıtları ve yazılı notlar aldılar. Bu çerçevede, kongrede öğrenilenlerin ve uygulamaların, kongre sonrasında da sahaya yansıyacağını görmek kongrenin işlevselliğine dair değerlendirmelerimizi güçlendiriyor.

Son günün sözel ve poster bildirilerinde dikkat çeken konuların başında, beden eğitiminde genel ve özelleşmiş alan bilgisi ile alan bilgisi testleri, farklı meslek gruplarında bedensel sağlık, okul dışı öğrenme ortamlarının düzenlenmesi, göçmen sporcular, sosyal medya bağımlılığı ile ilgili konular yer almaktaydı. Kongre kapanış konuşmaları ve ödül töreni ile son bulurken, gözlemlerimiz ve diyaloglarımızdan yola çıkarak oluşturduğumuz değerlendirmeler kongrenin bilimsel, organizasyonel, eğitsel, uygulamalı çalışmalar ve akademik kadro açısından oldukça başarılı bir organizasyon olarak gerçekleştirildiği yönündeydi.

Kongrede Öne Çıkanlar ve Değerlendirmeler

  • Kongrede öne çıkan konuları incelediğimizde, beden eğitimi, spor ve oyunda teknoloji entegrasyonu, beden eğitiminde disiplinler arası oyun ve çalışmalar, öğretmenlerin mesleki gelişimi ve öğrenme toplulukları, model temelli uygulama ve yaklaşımlar, sosyal entegrasyon ve kapsayıcılık, özel gereksinimli bireyler için uyarlanmış beden eğitimi, beden okuryazarlığı, genel ve özelleşmiş alan bilgisi, sosyal medya, internet bağımlılığı ve ekran süresi gibi konuları sıralayabiliriz.
  • Kongrenin uzun bir aranın ardından bir üniversite ev sahipliğinde yapılmasını önemli buluyorum. Türkiye’de uzun süredir tartışılan kongre nitelikleri ve amaçlarındaki sapmayı önleyebilecek en önemli politikalardan biri kongrelerin üniversitelere geri dönüşü. Bu bağlamda, ev sahibi Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nin ve Türkiye Beden Eğitimi Öğretmenleri Derneği’nin önemli bir sorumluluk alarak güzel bir organizasyona imza attığını söyleyebilirim. Ücretsiz çadır kampı, barınma ve yemek desteği, antik kent gezisi gibi sosyal ve kültürel faaliyetlerin düzenlenmesi hem kongreye renk kattı hem de alandaki tüm paydaşların (öğrenciler, öğretmenler, akademisyenler) kapsayıcı bir şekilde kongreye katılımını destekledi.
  • Kongreyi özgün hale getiren en önemli faktörlerden birisi de, gerek program içerisindeki içerik ve aktivitelerin çeşitliliği gerekse katılımcı kitlesinin niteliksel özellikler açısından çeşitliliğiydi. Bu bağlamda, kongrelerde alışılagelen davetli konuşmacı, sözel ve poster bildiri oturumlarına ek olarak sahada gerçekleştirilen oyun, teknoloji entegrasyonu, öğretim modelleri, ölçme ve değerlendirme aktiviteleri, uyarlanmış beden eğitimi, eğitim projeleri gibi uygulamalı çalışmaların yer alması, kongreyi akademik ve pratik bilgi biçimleri arasında köprü görevi gören bir hale getirdi. Bu durum ise, katılımcılarının salt akademiden değil, eğitim ve saha paydaşlarının da dahil edilmesi ile renkli ve farklı deneyimlerin paylaşıldığı bir ortam oluşturma fırsatı sundu. Gözlemlerimizle tutarlık gösteren bu değerlendirmenin temelini, akademisyenler, lisansüstü öğrenciler, öğretmenler, öğretmen adayları, öğrenciler ve okul yöneticileri gibi paydaşların kongreye katılımı ile açıklayabilirim.
  • Spor Bilimleri alanının bir disiplini olarak beden eğitimi ve spor eğitiminin özgün yapısını ve kendi konu hatlarının ayrımını geliştirmesi adına önemli bir organizasyondu. Bu kongrede de gözlemlediğimiz üzere konu alanları arasında geçişkenliklerin olması, beden eğitimi ve spor eğitimi bilim disiplinin hatlarını ve öz kimlik yapısını geliştirmede zaman zaman zorluklara yol açabiliyor. Ancak, özellikle bu kongrenin beden eğitimi ve spor eğitimi ya da spor pedagojisinin çalışma alanları nedir sorusuna daha net yanıt veren bir yapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu çerçevede, bilim disiplinimizin özgün yapısını oluşturma yolunda potansiyelimizi keşfetmek ve sınırlarımızı çizmek için önemli bir adım atıldığını değerlendirebiliriz.

Kongre ile ilgili bilgileri, programı ve çalışmaları incelemek isteyenleriniz için aşağıya kongre web sitesinin linkini bırakıyorum. Bu güzel ve nitelikli kongrenin gerçekleştirilmesinde emeği geçen herkese teşekkürler!

Link: https://besok2023.dpu.edu.tr/

Yazar Berkcan Boz, Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde araştırma görevlisidir. Lisans eğitimi sırasında Letonya ve Macaristan’da Erasmus+ değişim programına başvurdu ve 2017 yılında birincilikle mezun oldu. Öğrenci-sporcularda erken kimlik olgunlaşmasını öne süren teziyle 2020 yılında yüksek lisans derecesi aldı. Halen Beden Eğitimi ve Spor alanında doktora öğrencisidir. Araştırma ilgi alanları şu üç başlıkta yer almaktadır: öğrenci sporcular, okul temelli entegre BE/FA, sosyoloji ve bilim felsefesi.

 

 

Patreon üzerinden bizlere maddi destek olmak ister misin ?
Become a patron at Patreon!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu